Düşünme sükûnete ve sessizliğe ihtiyaç duyar; zira bilmeli ki ancak sessiz kaldıkça, kalabildikçe kişi özünün kendisinden talep ettiklerini gerçekleştirebilir. Düşünmenin sessizliğe olan ihtiyacını yanlış anlayan acemi düşünürler sessizlik ile sessiz bir ortamda bulunmayı anlıyorlar; gürültünün olmadığı bir yerde, sessizlik içinde, sükûnet halinde ancak düşünmenin yola çıkabileceğini sanıyorlar.
Düşünmeyi sözün giysileri içinde ve sözün aracılığıyla tanımak arzusunda olanların düşünmenin ö ...