Pygmalion`un günleri, bu taş sevgiliyi öpüp koklamakla ve seyirle geçiyordu. Derken kurbanların kesildiği, şenliklerin yapıldığı Venüs Bayramı`nın coşkusu duyuldu etrafta. Herkes gibi o da tapınağa koşku ve aşk tanrısına, taşa yonttuğu anlama can bahşetmesi için uzun süre yakardı. Sonra evine döndü. Fildişi sevgilisine taze bir inançla bakarak o cansız dudaklarından öptü.
Ve irkildi Pygmalion. Öptüğü dudaklar her zamanki gibi soğuk değildi, ılıktı. Ve yineledi busesini ve ılık dudakların gi ...